İstanbul'da Kışın Ortasında Balıkçılık

İstanbul'da son yılların en soğuk kışında, kar yağışı ve dondurucu soğuk havaya rağmen, olta balıkçıları Galata Köprüsü'nü terk etmiyor. 56 yaşındaki Binnaz Çakmaktaş, yıllardır Galata Köprüsü'nde balıkçılık yapıyor. Her gün sabahın erken saatlerinde, hava şartlarından etkilenmeden, işine geliyor. Çinekop ve istavrit avlıyor. Soğuğa alışkın olduğunu belirten Çakmaktaş, Erzincan'da geçirdiği yılları hatırlatarak soğuktan etkilenmediğini söylüyor. Nisan ayında emekli olmayı planlayan Çakmaktaş, balıkçılığı çok sevdiğini ve bu işi bırakmayı düşünmediğini vurguluyor. İşini sadece geçim kaynağı olarak değil, aynı zamanda büyük bir tutku olarak görüyor.

Kar ve Soğuk Balıkçıları Engelleyemiyor

Galata Köprüsü'nde balık tutan diğer balıkçılar da benzer bir azim gösteriyor. Kar yağışının balığın daha güzel çıktığını ve ortamın daha sakin olduğunu belirtiyorlar. Soğuğa karşı çay içerek ve teneke kutularda yaktıkları ateşle ısınmaya çalışıyorlar. Bu zorlu koşullarda bile, ekmeklerini denizden çıkarmak için büyük bir gayret gösteriyorlar. İstanbul'un simge yapılarından biri olan Galata Köprüsü, bu soğuk kış günlerinde de hayatın devam ettiğinin ve insanların azminin bir göstergesi haline geliyor. Balıkçılar, şehir hayatının hızlı temposunun dışında, huzurlu ve sakin bir yaşam tarzını temsil ediyorlar.

Galata Köprüsü'nde Bir Gün

Binnaz Çakmaktaş'ın sabah 02:00'de Galata Köprüsü'ne geldiğini ve gün boyu balık tuttuğunu biliyoruz. Denizin serinliğine, karın soğukluğuna ve rüzgarın şiddetine rağmen, işine olan bağlılığı ve azmi takdire şayan. Bu balıkçılar, sadece kendi geçimlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda İstanbul'un kültürel mirasının ve direncinin bir parçası oluyorlar. Onların azmi, zorluklara rağmen hayatın devam ettiğinin bir göstergesi. İstanbul'un kalbinin attığını, Galata Köprüsü'ndeki balıkçılarda da görebiliyoruz. Onların hikayesi, küçük ama anlamlı bir direniş hikayesi.